23 Haziran 2007 Cumartesi

Kiraz Operasyonları Başarılı Mı?


Ülkemizin geleceğinin parlak olabilmesini sağlayacak en büyük faktör genç nüfusumuzun fazla olmasıdır.Biz gençler; doğru yerde, doğru zamanda ve doğru işte bulunduğumuz takdirde hem kendimiz için, hem sevdiklerimiz için hem de aziz vatanımız için güzel şeyler yapma şerefine nail olabiliriz.Zaten sahte müttefiklerimizi en fazla korkutan şey Türk Gençliği değil midir?(Bu gençlik tam olarak bilinçlensin ben görürüm o zaman o sahte müttefiklerimizi .Ümidimizi kaybetmeden yola devam edelim.Durmak yok.Çalışmaya devam.)Evet, Türk Gençliğinin bilinçlenmesi sahte müttefiklerimizin hoşuna gitmeyeceği için bin bir tuzak hazırlamaktadır.Hatırlayacaksınız, ekonomimizle oynarlar, medyamızla oynarlar, sağlığımızla oynarlar, vb. Tabi bir de gençlerimizi tamamen tüketmek içinde kendilerince çözüm bulmuşlar:Türkiye’yi Uyuşturucu Pazarı haline Getirmek! Üzülerek söylüyorum ki; Uyuşturucuya başlama yaşı 11'e kadar indi.

İlk öncelikle yazıma ve bu konuda medyada yazılanlara yabancı kalmamanız ve Allah korusun ki uyuşturucuya başlamamak için “uyuşturucu”yu ayrıntılı olarak değinelim.Uyuşturucu Ne Demektir?Uyuşturucunun Zararları Nedir?İnsanlar, neden uyuşturucu kullanmak ister?Uyuşturucu belasından nasıl kurtulunur?Ünlülerin “uyuşturucu” için ne söylediler? Ve Kiraz Operasyonları başarılı mı?


----Alıntı------


UYUŞTURUCU MADDE NE DEMEKTİR?

Yunanca uyku anlamında ki "narke"den gelen ve İngilizce'ye "narkotik" olarak geçen uyuşturucu sözcüğü, uyuşturma özelliği olan, uyuşturan, duymaz hale getiren demektir.
Uyuşturucu madde kavramı genellikle, uyuşturma özelliğine sahip maddeleri ifade eder.Ancak, keyif veren, kışkırtan, yatıştıran, uyanıklık sağlayan kimi maddeler içinde kullanılmaktadır.

* Uyuşturucu maddeler; merkezi sinir sistemini etkileyerek kullanan kişinin ruhsal ve fiziksel dengesini bozan; bu kişide fiziksel ve ruhsal bağımlılığa yol açan; kişisel ve toplumsal yönden ekonomik ve sosyal çöküntü oluşturan maddelerdir.


UYUŞTURUCUNUN ZARARLARI NEDİR?

-Fiziki Etkileri


Beyin ve Merkezi Sinir sisteminde :

Sigaradan itibaren bütün uyuşturucuların en büyük zararı ve tahribatı beyin ve merkezi sinir sistemi üzerindedir.Bu sebeple beynin mazrufu olan aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi dengeden, normal yaşam ve davranışlardan uzaklaştırırlar.
Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır. Bağımlılarda beliren ilk olgu; akıl ve sinir hastalıkları ve arızalarıdır. Delilik, erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler hezeyan (sayıklama, saçmalama, akıl dışı davranışlar ) halüsinasyon (vehim, hayal görme, işitme vs. ) lar, zeka ve hafıza kayıpları.En kısa ifade ile: Akıl hastalıkları, zihni ve ruhi karmaşa ve kaoslar .

Sindirim Sisteminde:

Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmları, kanama ve yaraları, gastrit, ülser vs.

Karaciğer ve Böbreklerde:

Bu zehirlerin organizmadan atılmasında en ağır görev bu organlara düşmekte olup, karaciğer ve böbreklerde büyük arıza ve tıkanmalara, karaciğerde yetersizlik, yağlanma ,sertleşme (siroz)...Böbreklerde büyük tahribat, albümin, kan ve idrar çoğalması, tıkanmalar ,ağır böbrek hastalıkları

Gözlerde:

Işık ve mesafede uyumsuzluk, şaşılık gece körlüğü, göz bebeği büyümesi, küçülmesi, göz adele felci bilinen sonuçlar ve tezahürlerdir.

Solunum Sisteminde:

Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır.

Kan organlarında:
Kan ,insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür. Kansızlık ,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır.

Solunum Sisteminde:

Nefes darlığı, öksürük, boğulma hissi, bu yolla kalp sıkışmaları, solunum felçleri ve ölümler bilinen olaylardır. Kan organlarında:

Kan ,insan hayatının en önemli organı olup, uyuşturuculardan büyük zararlar görür. Kansızlık ,kan zehirlenmeleri, kan hücrelerinde şekil ve miktar değişiklikleri, kanın korkulu arızası olan pıhtılaşma ve kangrenler başlıca arızalardır.Zehirlenme:

Uyuşturucuların başta gelen olumsuzluğu zehirlenmeler ve bu yolla gelen ölümlerdir. İlk defa olursa HAD, tekerrür ederse "Müzmin Zehirlenme" adını alır.
-Sosyal ve Maddi Etkileri




Sosyal bir varlık olan insanın çevresi ile uyum içinde olması, akıl ve zihin sağlığı ile mümkündür. Bu sebeple akli ve zihni hayatın en büyük düşmanı olan uyuşturucular, insanın uyum gücünü zaafa ve iflasa götürmekle onu aileden, toplumdan ve çevresinden kopararak, yalnızlığa, bunalıma ve hemen ardından da sorumsuz, hipisel (hayvani) bir hayata mahkum eder. Bağımlıyı yaşayan bir ölü haline getirir. (Hip Kültür) Bu sebeple, uyuşturucuların, bağımlıya, aile hayatına, doğacak çocuklara, iş hayatına, aile ve ülke ekonomisine, ferdi ne toplumsal ahlaka (namus ,iffet, şeref, haysiyet v.s.) verdiği zararlar ifadelere sığdırılamaz. İntiharların, cinayetlerin, her türlü fuhşiyat, gasp ve anarşinin temelinde uyuşturucu vardır. İç ve dış düşmanların en tahripkar silahı uyuşturucu ve uyuşturucu salgınlarının itici gücü olan uyuşturucu kültürü (hip kültür) dür. Cemiyetleri inkıraza götüren her türlü maddi ve manevi tahribatın temeldeki sebebidir. Bunlar. Ayrıca AİDS, frengi, verem, kanser, kangren ve benzeri bir çok ölümcül hastalığın yayılmasında da en büyük fail uyuşturucular ve bağımlılarıdır.
UYUŞTURUCU TUZAĞI


-Uyuşturucuya Alıştırma Yöntemleri


Unutmayın , eroin bağımlılığının ilk adımı arkadaş kıyağı ile atılır .
Eğer arkadaşınız , gerçektende arkadaş değil de bir "ayakçı" ise, birkaç hafta sonu devam eden bu kıyakçılığı " bombalama" denilen ikinci aşama izler. Bu aşamada bir gün ziyaretinize gelen ayakçı, kıyağını yaptıktan sonra giderken, nasılsa yanındaki yüklüce miktarda eroini almayı unutuverir. Bir eroinmanın malını asla unutmayacağını bilmediğiniz için kuşkulanmazsınız. Birkaç gün gelip almasını beklersiniz. Gelmez. Bir gün, "yahu şundan bir kere çeksek ne olur sanki?" dersiniz. Sonra bunun gerisi gelir. Mal bittiğinde bombalanmışınız demektir. Artık bir eroin bağımlısı olarak, her yerde kıyakçınızı, daha doğrusu ayakçınızı arar ve kolaylıkla bulursunuz.
Özellikle genç yaştaki insanlar arasında, guruptan bir yada birkaç kişinin uyuşturucu kullanması , diğerlerinin de en azından bir kez denemesi için yeterli bir neden.

Gençler , birbirlerine sigara ikram eder gibi yada hastalığını iyileştirmek amacıyla ilaç verir gibi uyuşturucu sağlayabiliyorlar. Gençler, arasındaki sohbetin dışında kalmasını istemedikleri arkadaşlarını da kendileri gibi uyuşturucu kullanmaya zorlayabilirler. Kullanmaya itiraz eden arkadaşlarını dışlıyor yada "arabesk" türü tanımlamalarla , kendilerince aşağılama yolu seçiyorlar.


Okul önleri de artık satıcılar için vazgeçilmez mekanlardan. İstanbul'da bulunan pek çok okulun kapısında , özellikle çıkış saatlerinde uyuşturucu satıcılarına rastlanıyor.


Okul yönetimi nemi yapıyor? Hayır onların okulunda uyuşturucu kullanan öğrenci yok ki. Neden böyle bir konuyu düşünsünler? Esrar bağımlıları , kullandıkları malın içine eroin karıştırılarak bu uyuşturucuya da alıştırılabilirler Eroin krizleriyle birlikte de bağımlılık başlar.


-Uyuşturucu Kültürünün Sebepleri




Toplumu ayakta tutan , ona yücelme ve yasama gücünü kazandıran , manevi , ahlaki ve hamasi değerlerini çürüterek , sömürgeci devletlerin uydusu halin getiren bir soğuk harp uygulamasıdır. Dış güçlerin ve içerdeki ajanlarının ve bunlarla işbirliği yapan mafya üçlüsünün organize çalışmaları. Her zaman mafyanın ağına takılmaya hazır "sokaktaki başı boş insanlar ve çocuklar" Unutulmaması gereken bir önemli husus da : Beyaz zehir alışkanlığının gelişmesinde , içinde türlü uyuşturucular taşıyan ve son yıllarda karaborsaya da tekel çizgisinde hükmeden ithal sigaraların ve kolalı mamullerin keza , çikletlerinde payı zannedildiğinden çok fazla.


-Madde Kullanımının Nedenleri


Bilgisizlik :
Tehlikeden habersiz ve bu sebeple konuyu hafife almak.
Özenti:
Özenti sergilemede en önemli payın medyaya ait olduğu rahatlıkla söylenebilir.
Bira-bahane:
Diskotek ve diğer kafabulma-eğlenme yerleri. Bunlar beyaz ölüm değirmeninin çarkları ve tuzaklarıdır. Giren büyük ihtimalle öğütülür. Gurup baskıları: kötü arkadaş.
Merak:
Denerim, bırakırım kafası. Fakat bir veya iki deneme genci belki de dönüşü olmayan yola sokmaya yeterli gelmektedir.
Moda:
Çevreye uyma havası... Bozuk çevre ve hasta toplum. Bilindiği gibi hastalıklarda insandan insana kolaylıkla geçebilir. Gençlerde tehlike sevgisi , cinsel bozukluklar , kendini aşma , ispatlama içgüdüsü veya gayreti. Genetik yapının maddeye yatkınlığı. Gençlerdeki manevi boşluk , inanç zaafı. Bozuk aile ve hasta toplumdan kaynaklanan güvensizlik duygusu. Gelecek karşısındaki kaygılar strese, sıkıntıya ve yalnızlığa itiyor. Aile yapısındaki bozukluklar , geçimsizlikler. Ahlaki manevi zaaflar. Yine ailelerdeki ekonomik bozukluklar çoklukla normaliteyi bozar. Bilhassa yokluktakini bunalıma ve intihara , varlıktakini şımarıklığa , taşkınlığa , tahribe yöneltir. Eğitimdeki zafiyet , yetersizlik ve yanlışlıklar. Maddeci felsefeye dayalı eğitimler insanları bencilliğe (egoizme) , şahsi çıkarcılığa iten temeldeki sebeplerdir.
-Arkadaş çok önemli
Çocuklar ve gençler aileden ve okuldan , zamanla arkadaş çevresinden etkilenirler. Arkadaş çevresinde kabul edilmek için gençler, ekseriya çevresinin baskısına dayanamaz aşağılık duygusu ile uyuşturucu kullanır. Sanıldığının aksine , uyuşturucu ile ilk temas , sokak başında bilinmeyen satıcı vasıtası ile değil , bilakis arkadaş çevresiyle olmaktadır.




NASIL KURTULUNUR?


-Çocuğunuzun Uyuşturucu Madde Kullandığını Nasıl Anlarsınız?


Uyuşturucuların kullanılması davranış değişikliklerinde ve bünyedeki emarelerde kendini gösterebilir. Bununla beraber bu işaretler kesin delil sayılmazlar. Uyuşturucunun kullanılmasında kesin delil olan bünye emaresi enjeksiyonda (bilhassa eroinde) görülür. Daha çok kol ve bacak damarları boyunca olmak üzere, bağımlının bütün vücudunda iğne izleri vardır. Bunlar sivrisineğin soktuğu yerlere benzer ve muhtemelen iltihaplıdır. Tabi iğne ile tedavi gören hastaların vücudunda da iğne izlerinin bulunduğu unutulmamalıdır. Kullanılan uyuşturucunun cinsine ve kullanma şekline göre değişen aletler, zehir in alınışı ve çeşidi hakkında fikir verir. Vücuttaki emarelerin çokluğu bağımlılık ihtimalinin işareti ise de, uyuşturucu kullanılmasının kesin delilleri olarak kabul edilmemelidir, fakat uyanık olunmalı, olaylar dikkatle izlenmeli ve değerlendirilmelidir. Bunlar mesela, el titremesi, ter boşanması, uykusuzluk, huzursuzluk, sükunet ile sinirlilik hallerinin birbirini takip etmesi gibi işaretlerdir. Davranış değişiklikleri de uyuşturucu bağımlılığın işareti sayılır. Gençlerde rastlanan ve göze çarpan bu ve benzeri haller, ergenlikle ilgili çok normal sebeplerde olabilir. Örneğin ergenlikte:




Okul başarılarındaki inişler ve yükselişler, Aile münasebetlerinden ayrı kalma, uzaklaşma, Ruh halinde değişiklikler, İlgi alanlarının sık sık değişmesi söz konusu olabilmektedir.
Bunlar tehlike işaretleridir :


· Daha önce bizlerle olmaktan zevk alan, programlar yapan kızımız veya oğlumuz, bizden uzak durmaya başlamışsa, ilgi ve istekleri sıklıkla değişiyorsa, maymun iştahlı olmuşsa, daha önce eğitim konusunda verdiği kararı değiştirmişse, kararsızlıklar yaşıyorsa...


· Ruhsal yönden içine kapandığını, aşırı sinirli olduğunu, alınganlaştığını, sonra tekrar normale döndüğünü fark ediyorsak.


· Başarı oranı tamamen ve her derste düşmüş ise, arkadaşlarını çok sık değiştiriyorsa, eski arkadaşlarına sırt çeviriyor ve çevreyle ilişkilerden kaçıyor, işini yada okulunu bırakmak istiyorsa.


· Hiçbir şeye ilgi duymuyor ve herkesten uzak kalıyorsa, geleceğe dönük hiçbir adım atmıyorsa.


· Ani ve çabuk duygu değişimleri varsa, yemek yeme düzeninde bozukluk oluyorsa.


· Yalan söylüyor ve evden ufak tefek şeyler kayboluyorsa.


· Elbisesinde, yatağında ufak yanıklar ve yırtıklar oluşmuşsa, farklı yerlere gittiğine dair ipuçları varsa.


· Tuvalette uzun süre kalıp, oradan rahatlamış olarak çıkıyorsa.


· Odasında, üstünde pudraya benzer şeyler varsa bunlar bize bir problemin olduğunu düşündürmelidir. Ama bütün bunları, tek başına anne yada baba olarak halletmeye kalkışmamak, mutlaka bir uzmandan yardım almak gerekir.


-Aileye Düşen Görevler


Uyuşturuculardan korunmada en büyük vazife aileye düşmektedir. Aile toplumun temel çekirdeğidir. En başta anne ve baba, çocuklara örnek olmalıdır. Çocuklar, her türlü sıkıntılarını ve problemlerini öncelikle anne ve babalarına açabilmelidirler. Problemlerin ilk defa aile büyüklerince değerlendirilmeleri şarttır.Bu konuda gençlerimizin dikkat edecekleri noktalara gelince;


· Gerek sevgiyi ve mutluluğu muhakkak ki kendi yuvalarında aramalıdırlar.


· Kötü arkadaş guruplarından uzak durmaları gerekir. Böyle kişiler davranışlarından, hareket ve sözlerinden anlaşılır.


· Boş zamanları en iyi şekilde (okumak, kültürel ve diğer faydalı faaliyetlerde bulunmak gibi meşguliyetlerle) değerlendirmelidirler.


· Yine gençlik dönemi ; halk arasında söylendiği şekliyle "delikanlılık" devresidir. Bu yaşlarda kişilik icabı, gelecek için her an problem oluşturabilecek hareketlere girilebilir, kararlarda isteksizlik olabilir. Gençler bu hususu daima göz önünde tutmalı büyüklerin uyarılarını dikkate almalıdırlar.




Son olarak gençlerimizi uyuşturucunun içine çeken alt kültürden bahsetmek istiyorum. İçki uyuşturucu, kumar, şans oyunları, sapıklıklar, fuhuş evden kaçma gibi faaliyetlerin tümünü besleyen, ortaya çıkaran ortama "Uyuşturucu Kültürü" adını veriyoruz. Zararlı alışkanlıkların temelinde bu vardır ve bunu önlemek uyuşturucu kültürüyle mücadeleye bağlıdır.


Bu kültürün filizlendiği birahane, pub, diskotek, kahvehane, kumarhane, meyhane ve benzeri yerlerden uzak durmalıdır.


Bira ve "alkolsüz" denilen bira, alkolizm ve uyuşturucu batağının başlangıç basamağıdır.
Yine milli manevi değerlerimiz, yüzyıllardan beri nesilden nesile intikal eden geleneklerimiz uyuşturucu kültürünün panzehiridir. Bu değerlere sarılmak zorundayız.
-Medya'ya düşen görevler
En güçlü ve yaygın eğitim kurumu olduğu halde bu çizgide hiç bir görev üstlenmeyen, hatta büyük bölümü ile, bilhassa temeldeki konu olan ve her türlü zararlı alışkanlıklara ve bunların salgın haline gelmesinde en büyük etken kabul edilen uyuşturucu kültürü çizgisinde büyük bir sorumsuzluk sergileyen medya, mutlaka disipline edilmeli. Bu güçlü kurum bütün birimleri ile yararlı bir çizgiye getirilmelidir ve medyanın bu sorumluluklarını ve hayati önem taşıyan görevlerini kabullenip yerine getirmedikçe diğer hiçbir tedbirin ülkeyi ve toplumu selamet kıyısına götüremeyeceği kesinlikle bilinmelidir. Bu ülke, bu toplum ve bu devlet hepimizindir. Bir yerde hırs ve kazançlara sınır tanımak zorundayız.


ÇOCUK VE GENÇLERE NASIL ÖRNEK OLUNABİLİR?

Çocukların her gün karşı karşıya kaldıkları anne baba tutum, davranış ve ilişki biçimlerinin; onların eğitiminde çok önemli bir rol oynadığı bilinmektedir. Aile ilişkileri, çocuklar için, davranış biçimleri ve insan ilişkilerinin öğrenildiği bir sahne oluşturmaktadır. Madde kullanım konusunda da, benzer mekanizma işlenmekte olup; çocuklar, anne babanın maddeler konusundaki tutum ve davranışlarını gözlemlemekte ve benzer şeyleri uygulamaktadır.

Toplumda, anne baba başta olmak üzere, öğretmenler ve diğer etkili yetişkinlerin madde kullanımı konusundaki tutum ve davranışları; çocuk ve gençler için çoğu kez kavram karmaşası yaratmaktadır. Çocuk ve gençler, zararlı etkisi kesin olarak kanıtlanmış olan sigara ve alkol gibi maddelerin, neden erişkinler tarafından kullanıldıklarını tam olarak kavrayamamakta; kendilerinin de bu ve buna benzer maddeleri kullanabileceği düşüncesi oluşmaktadır. Anne babalar, her ne kadar, çocuk ve gençleri bağımlılık yapan maddeler konusunda uyarsa da; kendi sergiledikleri davranış modelleri, mantıklı uyarılarından çok daha etkin olmaktadır.

Bu nedenle, anne babaların, kendilerinin kullanımı konusundaki tutum ve davranışlarının nasıl olduğunu irdelemeleri gerekir. Örneğin alkol, sigara, ilaç kullanımı konularında bu maddeleri kullanma nedenleri, sıklıkları, bu maddelere gereksinimleri, kullanıp-bırakma , bu alandaki güçlülük ve zayıflıkları gibi özelliklerin hepsi önem taşımaktadır.

Çocuklar, anne babanın davranışlarını görerek öğrenir, anne-babanın birbirlerine olan tutum ve davranışlarını da kendilerine örnek alır, sorunların çözümünde anne babanın davranışlarını kopya ederler.

----Alıntı(1)------


----Alıntı---------

Ünlüler Uyuşturucu İçin Ne Söylediler?

Çocukların ve gençlerin yalnızlığı, uyuşturucunun harman yeridir!Ali Kırca (Gazeteci)Gerçek mutluluk kendi içimizde, kendi benimizde ve beynimizin gücündedir!İpek Tuzcuoğlu (Oyuncu)Yaşamak hiçbir şeyle değişilemeyecek kadar güzel. Mutlaka bir şeye bağlanacaksan yaşama bağlan.Cem Davran (Tiyatro Oyuncusu)İnsanların hem kendilerini zehirliyor olması, hem de ciğeri beş para etmez, kötü niyetli kişileri para sahibi yapmalarına hoş gözlerle bakmak mümkün değil… Cem Arslan (Radyo Programcısı)İnsanın doğasına aykırı bünyesine aykırı, her türlü aykırı madde davranış biçimi olarak da topluma geri dönmektedir. Selçuk Yöntem (Tiyatro Oyuncusu)Kredi kartı ile cep telefonu arasına sıkışmış bir toplum ne üretir, ne de üreteni bilir, “O” sadece tüketir.Ne tükettiğinin de bilincinde olmadan tüketir.Bedirhan Gökçe (Radyo Programcısı)Şöhret, ateşli hastalıklara benzer! Geç yakalananları ya da olgun görünen yaşlarına rağmen onun esiri olanları yatağa düşürür. Mehmet Aslantuğ (Oyuncu)
---Alıntı (2)------

Kiraz Operasyonları Nedir?

Kiraz Operasyonları, narkotik polisimizin, uyuşturucu ve benzer maddelere karşı yürütüğü operasyonlara verilen genel addır.Son zamanlarda, narkotik ekiplerinin yaptığı operasyonlar artmaya başlamıştır.Bunula paralel olarak, medyamızda da sıkça yer almaya başlamıştır.Bu operasyonların aynı kararlılıkta ve aynı sıklıkta yapılmasını temenni ediyorum.

Yazımın “alıntı” kısmında “Aileye Düşen Görevler” “Medya'ya düşen görevler”
“ÇOCUK VE GENÇLERE NASIL ÖRNEK OLUNABİLİR” konu başlıkları olan yazıları dikkatlice okumuşsanız, uyuşturucu ile mücadelede herkesin katkısının gerektiğinin farkına varmışsınızdır.Her şeyi polisimizden beklemek büyük bir gaflettir.Eğer uyuşturucu belasının sonlanmasını istiyorsanız elinizi taşın altına koymanız gerekmektedir.Çabanızın, yetersiz kaldığını düşünseniz bile hiç olmazsa doğru safta olmamız insanlık adına, hakkaniyet adına gerekmez midir? Gençlerimizi, tehdit eden bu bela istenirse sonlandırılabilir.[En basit olarak; bu günden itibaren tanıdıklarınıza (özellikle gençlere) uyuşturucunun zararlarını anlatsanız bu bile önemli bir katkıdır.)


Kiraz Operasyonları Amacına ulaşabilecek Mi?

İnşallah, “kiraz operasyonlar”ı başarıya ulaşacaktır.Benim ümidim var.Dış güçlerin ve içerdeki ajanlarının ve bunlarla işbirliği yapan mafya üçlüsünün organize çalışmaları onlar için hüsranla sonuçlanacaktır.Türk Gençliği, bundan sonra beyaz toza teslim olmayacaktır.Herkes, üzerine düşen görevleri tam olarak yerine getirirse Kiraz Operasyonları amacına ulaşacaktır.



KAYNAK:

(1) www.sakarya.pol.tr/sizler/uyusturucu/tuzak.asp

(2) http://narkotik.iem.gov.tr/konuno.asp?konuno=4

8 yorum:

Adsız dedi ki...

Yine çok önemli bir soruna el atmışsın.Etkileyici,anlaşılabilir ve kapsamlı bir yazı olmuş.Özetle, her zamanki gibi güzel bir yazı olmuş.Ülkemizin süni gündemlerle uğraştığı şu aylarda sen yine suni gündemden sıyrılıp önemli bir konu olan "uyuşturucu" konusuna değindin.

Uyuşturucuyla mücadeleye herkesin ortak olması gerektiğine hemfikirim.Fakat halkımızda bu bilinç nerede?"Bana dokunmayan yılan bin yaşasın" zihniyeti varken nasıl mücadeleye onları katacağız.Benim önerim senin yazını temel alarak ücretsiz uyuşturucudan korunma seminer(ler)i verilmeli.(Artık bu seminerleri, belediye mi organize eder, yoksa başka kurumlar mı orasını bilemem)Uyuşturucuyla savaş, terörle savaşa benzer uzun ve tehlikeli bir mücadeledir.Bu mücadeleyi tasvir ettiğin ve bu konuda bizi bilgilendirdiğin için sana çok teşekkür ederim.İyi Tatiller!

Adsız dedi ki...

Keşke herkes sizin kadar bilinçli olabilse...

Adsız dedi ki...

turkiyemingundemi artık Ankara Büyükşehir Belediyesinin kullandığı kaynak site haline gelmiş.Tebrik ederim kardeşim.http://www.acikis.com/ankara+buyuk+sehir+belediyesi+is.htm
Başlık: İstanbul Susuz mu Kalacak?
Tanım: İSKİ Genel Müdürü Mevlüt Vural ise “Var olan suyun muhafazası için İSKİ, belediye ve İstanbullular azami gayret sarf etmeli” dedi.Belediyeden önlem paketi İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin meclis kararıyla ...
Adres: http://turkiyemingundemi.blogspot.com/2007/05/istanbul-susuz-mu-kalacak.html

Bu aranda yazında HER ZAMAN Kİ gibi çok güzel olmuş.Bu blog hit olacak bende buna inanıyorum.

Adsız dedi ki...

Uyuşturucu başlama yaşı 11'e düşmüş.Hala ayakta uyuyoruz.İyi ki varsın IMP.Bizi çok iyi bilinçlendiriyorsun.Tam Bağımsız Güçlü Türkiye Savaşımızın yanında birde uyuşturucuyla savaşmamız gerekecek.

Adsız dedi ki...

Bir sonraki yazınız ne olacak?

Adsız dedi ki...

Genç nüfus fazla da acaba nitelikli mi?Sizin göstermiş olduğunuz çaba bu konuda bilgili ve bilinçli olduğunuzu gösterse de aynı bilince tepemizdekiler sahip mi?Uyuşturucu sektöründe küçük başları ezen polis neden büyük başlara dokunmuyor?Taksim,Beyoğlu,Şişli ve daha nice yerlerde özellikle Gece 12'den sonra uyuşturucu satıcıları cirit atıyor.
Sayın blog sahibi, yazılarınızı mümkün olduğunca takip etmeye çalışıyorum.Yazılarınız çok güzel; ancak bazı noktalarınız biraz ütopik.Mesela daha önceki yazınızdaki Tam Bağımsız Güçlü Türkiye projeniz ütopik şimdiki yazınızda da narkotik ekiplerinin başarıları ütopik, halkımızın başarıları ütopik.Herkesi kendiniz gibi zannetmeyip bazı şeyleri kabul etmemiz gerekir.Bazı konularda elimiz kolumuz bağlıdır.Her ne kadar çabalasanızda bazı şeyleri değiştiremezsin.SAYGILARIMLA

Adsız dedi ki...

Sen fakültemizin gururusun abi.Aynı anda birden fazla iş götürecek kadar bilgisayar gibi çalışan bir kafan var.Uyuşturucu konusuna gelince bunları satan, satmasına yardımcı olanlara yazıklar olsun.İnşallah, gençlerimiz önlerindeki tuzakların farkında olurlar.Mücadeleye devam durmak yok çalışalım.

Adsız dedi ki...

Artık bir tane yetmedi iki yorum yapıyosun.Çok iyi olmuş abim başarılarının devamını dilerim.Yalnız yorum gönder butonunu biraz büyüt yoksa göremeyenler olabilir.

Arşiv