31 Ocak 2008 Perşembe

Bir Suni Gündemin Çözümü


AK Parti ile MHP, yüksek öğretimde başörtüsünün serbest bırakılması için Anayasada yapılması öngörülen değişikliğe son şeklini verdi. Alınan bilgiye göre, Anayasanın ''kanun önünde eşitlik'' başlıklı 10. maddesinin son fıkrasına, ''... ve her türlü kamu hizmetlerinden yararlanılmasında'' ibaresi eklenirken, maddenin son fıkrası şöyle düzenlendi:''Devlet organları ve idari makamları, bütün işlemlerinde ve her türlü kamu hizmetlerinin yararlanmasında kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır.''Anayasanın ''eğitim ve öğretim hakkı ve ödevi'' başlıklı 42. maddesine ise yeni bir fıkra ekleniyor. Maddeye 6.fıkradan sonra gelmek üzere 7. fıkra olarak, ''Kanunda açıkça yazılı olmayan herhangi bir sebeple kimse yüksek öğrenim hakkını kullanmaktan mahrum edilemez. Bu hakkın kullanımının sınırları kanunla belirlenir'' ifadesi konuluyor. -YÜKSEK ÖĞRETİM YASASI'NDA DEĞİŞİKLİK- Anayasanın 2 maddesinin yanısıra Yüksek Öğretim Yasası'nın ek 17. maddesinde de değişiklik yapılıyor.Ek 17. maddede, ''Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydıyla, yüksek öğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir'' ifadesinden sonra gelmek üzere, ''Hiç kimse, başının örtülü olması sebebiyle yüksek öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz ve bu yönde uygulama ve düzenleme yapılamaz. Ancak başın örtülmesi, kişinin yüzü açık ve kimliğinin tanınmasına imkan verecek ve çene altından bağlanacak şekilde olması gerekir'' ifadesi ekleniyor. A.A

Başörtülü kızlarımız için bu durumun çözümüne açıkçası memnun oldum. Benim çok sayıda baş örtüsü nedeniyle üniversiteye gidemeyen arkadaşlarım vardı. Şimdi onlarda üniversiteye gidebilecekler. Gerçi yaratıcı bir çözüm değil çünkü 4-5 yıl önce Askeri Hastane olan Gülhane Tıp Akademisi (GATA) önden bağlama yani (başörtüsüne) izin veriyordu. Üniversitelerde ise bu modelle daha yeni yeni başörtüsü karmaşası çözülüyor. Neyse bir suni gündemin büyümeden halledilmesine sevindim. İnşallah, fitne ve fesatçılar ortamdan prim yapmak amacıyla provakasyon yapmazlar. Türkiye'nin önünden böyle suni gündemleri kaldırdıkça gerçek gündemlerimize kavuşacağız inşallah.

Son olarak cevabını merak ettiğim bazı sorular var. Maalesef, bu soruların cevaplarını yalnızca siyasilerimiz biliyor. Baş örtüsü sorunu halledildi halledilmesine, ama acaba bu suni gündem uğruna kaç gerçek gündem feda edildi? Yani başın altından bağlama modeli askeri hastanede uygulanan bir modeldi niye bu modeli keşfetmek uzun sürdü? Deniz Baykal, baş örtüsüne değil türbana karşıyız demişti. Peki neden hala bu çözüme rağmen Anayasa Mahkemesine gitmeyi düşünüyor?
Sayın hocalarım, sevgili dostlarım, arkadaşlarım bu konudaki yorumlarınızı bekliyorum.

SAYGILARIMLA


Fotoğraf: http://www.vistilefblog.blogspot.com adresinden alıntıdır.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Hayırlısıyla çözüldüğü kanaatindeyim. Editör arkadaşım, son kısımlarda bize sorular sorarak bizde beyin fırtınası yaratmak istemiş. Böylece konuyu daha ilgi çekici hale getirmiş. Çözümü belli olan birşey neden uzadı derseniz ben derim ki: Siyasal rant amacıyla. Yani tamamen duygusal. Şu anda kazanan kimler AK PARTİ, MHP. Süreç ne kadar sıkıntılı olursa onların oy potansiyeli o kadar artacaktır.

Arşiv