6 Mart 2009 Cuma

TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNDE SON DURUM NE?


2003 yılında Türkiye ile ABD arasında tarihi bir gerilime neden olan tezkere bir kez daha pazarlık konusu oldu. ABD'liler bu kez de dönüş için izin istiyor. Pazarlıklar başladı

Türkiye ile ABD arasında, Irak'taki Amerikan askerlerinin, mühimmat ve diğer lojistik gereçlerin Türk toprakları üzerinden geri çekilmesi konusundaki "ön görüşmeler" resmen başladı.

Askeri makamların da katılımıyla, iki ülke diplomatları arasında yürütülmeye başlanan görüşmeler, şimdilik herhangi bir resmi nitelik taşımıyor. Daha çok, iki tarafın da birbirini "yokladıkları" bir "ön görüşme" halinde cereyan ediyor.

Ancak diplomatik kaynaklara göre, masada, "tezkere dahil" her konu görüşülüyor.
Amerikan askerlerinin Türkiye üzerinden geri çekilmesi için mutlaka TBMM'nin onayı gerekiyor. Eğer, ABD Genelkurmay Başkanı Oramiral Mullen'in, geri çekilme seçeneklerini sayarken bahsettiği Türkiye opsiyonu üzerinde uzlaşma sağlanırsa, bu kez Türk ve Amerikan tarafları, resmen "pazarlığa" oturacaklar.

Unutmamak gerekir ki, daha önce Türkiye ile çok ciddi bir "tezkere krizi" yaşayan ABD, bu kez "B planı" da oluşturmuş durumda. Geri çekilme seçenekleri arasında, Kuveyt ve Ürdün de bulunuyor.

Ancak Amerikalılar'ı n tercihi, hem daha kolay, hem de daha ucuz olması nedeniyle, Irak'taki askerlerin en azından kuzeyde görev yapanlarının Türkiye üzerinden geri çekilmesinden yana...

Türkiye ile ABD arasındaki pazarlığın konusu, Amerikan askerlerinin, İskenderun ve Mersin limanlarından gemilerle ABD'ye gönderilmeleri. ..

Ancak askerlerin limanlara ulaştırılması için bile, Türk topraklarından geçmeleri, bunun için de mutlaka Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin "izninin" alınması gerekiyor.

Kısacası, yeni bir "tezkere" gündemde.

SESSİZ SEDASIZ UZATILAN ANLAŞMA

Bu konuda Türkiye ve ABD taraflarının hazırlıklarının artık "somut" noktaya geldiğinin bir başka işareti de, diplomatlarca "retrograde" olarak anılan anlaşmanın sessiz sedasız uzatılması.

Türkiye ile ABD arasındaki bu anlaşma, "ölümcül silah niteliği taşımayan Amerikan askeri kargosunun Türkiye üzerinden taşınmasını" içeriyordu.

Amerikalılar bu anlaşmaya dayanarak, İncirlik üzerinden uçaklarla çok sayıda bu nitelikteki kargoyu taşımışlardı.

Geçtiğimiz aylarda süresi dolan anlaşma, sessiz sedasız şekilde uzatıldı.

Kısacası, ABD'nin Irak'taki "ölümcül silah" niteliği taşımayan malzemesini Türkiye üzerinden taşımak konusunda herhangi bir yasal sıkıntısı kalmadı.

AMERİKAN SİLAHLARININ SATIN ALINMASI İHTİMALİ

ABD, Irak'tan sadece bu ülkede görev yapan 140 bin askerinin büyük bölümünü çekmeyecek.

Bir de son altı yıl boyunca bu ülkeye, adeta "yığdığı" silah, mühimmat, askeri malzeme ve diğer lojistik malzemeyi de çıkaracak.

Obama, seçim kampanyası sırasında Amerikan askerlerinin maksimum 16 ay içinde geri çekilecekleri sözünü vermişti. Ve saat, Obama'nın göreve resmen başladığı 20 Ocak 2009'da resmen çalışmaya başladı.

Amerikan askeri malzemelerin Irak'tan çıkarılması konusu da Türkiye ile "ön görüşmelerin" bir parçası.

Irak'ta kullanılan Amerikan silahlarının bir kısmının Türkiye tarafından, ucuz fiyata "satın alınması" ya da bizzat Amerikalıların Türkiye'ye bunları "hibe etmesi" de görüşmelerin bir parçası.

VE BİR SENARYO: ERMENİ KARARINA KARŞILIK TEZKERE...

ABD ile Türkiye arasında, Amerikan askerlerinin Irak'tan çekilmesi konusunda, tezkere dahil her konunun "ön görüşmelerinin" başlamasıyla, Ankara'da, özellikle de diplomatik çevrelerde bir "senaryo" da sıkça konuşulmaya başlandı.

Senaryo, ABD ve Türkiye parlamentoları nı kapsıyor.
Senaryonun özü şu;

ABD'de son dönemde Ermeni lobilerinin hareketlenmeleriyle yeniden gündeme gelen "soykırım tasarısına" karşılık, Türkiye de "tezkere" kozunu oynayacak.

Not: Yazımda bazı kısımlar komplo teorileri içerebilir; fakat Türkiye'de yaşıyorsanız her türlü komplo teorilerine hazır olmak durumundasınız.

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Tekrardan yazılarını okuyabilmek beni çok mutlu etti. Yine önemli bir konu ile blog yazılarına geri dönüş yapmışsın. Yeni yazılarını sabırsızlıkla bekliyorum...

Adsız dedi ki...

Yine mart ayı, yine tezkere, yine Irak... Tarih gerçekten tekerrürden ibaret...Umarım 1 mart sendromu gibi olmaz. Gerçi ABD askerlerinin ülke topraklarımızdan geçmesini istemiyorum; ama sert çıkışlarla değil de diplomatik nezaketle reddedelim bu tezkereyi. Böylece sendrom yaşanmayacaktır.

Adsız dedi ki...

Rica etsem ergenekon iddiasıyla ilgili yorumlarınızı bu blogda paylaşabilir misiniz?

Adsız dedi ki...

Herkesin, mevlid kandilini kutlar, hayırlara vesile olmasını temenni ederim. Dünya kadınlar günü de kutlu olsun.( Gerçi biz kadınlarımızın değerini 1 gün değil yılın 365 günü biliriz.)

Adsız dedi ki...

Merhabalar Burcu hanım;

Yorumuz için teşekkür ederim. Bildiğiniz gibi henüz davası görülen bir iddia davası ile ilgili yorum yapmak, adalete karışmak, yanlış yönlendirmek ve hatalı bir bakış açısıyla bakmamıza sebep olabilir. Eğer bana ergenekon davasındaki sorgu sırasındaki gelişmeleri soruyorsanız, bunun cevabı gayet nettir. Hukuk dışı uygulamalar olmaktadır. Kaçma şüphesiyle göz altına alınan insanların çoğu gece yarısı baskınıyla alınması hiç hoş bir durum değildir. Henüz ortada somut bir iddianamenin olmaması da hayli şüpheli bir durumdur. Bakalım gerisini zaman gösterecek...
Saygılarım ve sevgilerimle
turkiyemingundemi

Adsız dedi ki...

Bu kadar hızlı bir cevap beklemiyordum. Esasında haklı olduğunuz kanaatine vardım. Bu ülkede bazı şeyler gerçekten göründüğü gibi değildir. Zaman, gösterecek bazı şeyleri.

Adsız dedi ki...

Doğum günün kutlu olsun...Happy birthday to you!!!

Arşiv