12 Nisan 2009 Pazar

EKONOMİK BUHRANDAN NASIL KURTULACAĞIZ?


İstihdam, ülkedeki mevcut işgücünün ekonomik faaliyetler içerisinde sürekli biçimde çalıştırılmasıdır. Bir başka tanım, bir ekonomide belli bir dönemde üretim öğelerinin varolan teknolojik düzeye göre ne ölçüde kullanıldığıdır. İstihdam tam, eksik ve aşırı istihdam olarak sınıflandırılmaktadır.

Tam istihdam kavramı geniş anlamda, bir ekonomide mevcut, tüm üretim faktörlerinin tam olarak kullanılmasını ifade etmektedir. Ancak ekonomik kuramda ve uygulamada tam istihdam üretim faktörlerinden emek üzerinden tanımlanmaktadır . Bununla beraber, tam istihdamı toplam işgücünün hepsinin istihdam edilmesi gibi bir durum olarak düşünmek hatalıdır. Birçok ekonomist geçici veya yapısal unsurlarında göz önünde tutularak makul işsizliğin olduğu bir istihdam düzeyini, tam istihdam durumu olarak kabul eder. Doğal olarak tam istihdam düzeyinde ortaya çıkacak işsizlik (friksiyonel işsizlik) oranı ülkeden ülkeye ve çeşitli koşullara bağlı olarak değişecektir.

Klasik İktisata göre, sanayileşmiş ülkelerde tam istihdam durumu, doğal durumdur, ekonominin kendi dinamikleri onu tam istihdam durumuna taşıyacaktır. Adam Smith'in Görünmeyen El kuramı, bu dinamikleri ve süreci açıklamaktadır.

Ekonomik krizler, kapitalist sistemelerin kaçınılmaz ürünüdür. Mevcut sistem içerisinde oluşan her ekonomik krizde zengin daha zengin, fakir daha fakir olacaktır. Orta halli insanlarımızın sayısı da yeterli olmadığından ve kimisinin girişimci yönünün iyi kimisinin de "ben halimden memnunum deyip girişimciliğin önünü tıkama" anlayışıyla ekonomik düzen sağlıklı yerleşememektedir. GSMH'nin de ülkede yolsuzluklarla sağlıklı paylaştırılamaması ve mevcut dünya konjektürü ile ülkemiz şu andaki ekonomik seviyeye gelmiştir.

Bir ülkede ekonomi treni eğer yavaşlayıp durma noktasına gelirse hemen felaket tellalleri, bireysel ahlak noksanlığı olan kişiler devreye girmekte ve olan masum halkımıza olmaktadır. Fakat şu an ki ekonomik durum için her şey çok mu geçtir? Hayır, hala gerekli tedbirlerin alınması için azda olsa vaktimiz var. Yetkililerden, bu durum için biraz daha mantıklı ve hızlı açılımlar beklediğimi de belirteyim.

Peki ne yapılabilir?

-BÜYÜK İSTİHDAM PROJESİ harekete geçirilmelidir. (Hükümet, kısmi olarak istihdam paketini yasalaştırdı; fakat biraz daha geniş kapsamlısına ihtiyaç var)

-Vergiler arttırılmamalı, indirilmelidir. (Nitekim ÖTV ve kdv indirildi. Mümkünse daha fazla indirilmelidir.)

-Devlet ve özel sektör kısa vadede kar yerine uzun vadede kazancı düşünmelidir.

-Faizlerin düşürülmesi umut verici; fakat aşırı faiz düşmeleri de dövizi tetikliyor. (Bu sebeple bence faizler, %10-%12 arası olmalı ve kesinlikle daha fazla DÜŞÜRÜLMEMELİDİR.)

-IMF ile zaruri olmadıkça ANLAŞILMAMALIDIR. (Çünkü IMF bir itfaiyedir. Gerektiğinde çağırmak gerekir.Gerçi, ülkelerde de ekonomik yangını çıkartan IMF değil midir?)

-Tarıma önem verilmelidir.

-Sanayi teşviği arttırılmaldır.

-Döviz kurları ne çok düşük ne de çok yüksek değil. Kararlı ve istikrarlı biçimde dolar 1.5- 1,7 seviyelerinde tutundurulmalıdır. (Halkımıza da çağrım sakın döviz üzerinden borçlanmayın ve dövizi yatırım aracı olarak görmeyin.)

Saygılarımla

3 yorum:

İbrahim dedi ki...

Çok doğru söylüyorsun tebrik ediyorum

Ece AKAR dedi ki...

Bu yazını Habertürk gazetesinin editoryal kısmında okudum. Sende köşe yazarı olabilecek kapasite var dostum.

Prof. Dr Veysel BATMAZ dedi ki...

Ekonomik krizden nasıl kurtulacağız konusunun irdelenmesinde ampirik bir araştırma yapsaydın daha iyi olurdu.Kendini biraz daha geliştirmen gerek. Ancak yaşıtlarına göre doğru yolda olduğunu ve siyasi zekaya sahip olduğunu belirtmek isterim.

Prof.Dr Veysel Batmaz

Arşiv