11 Temmuz 2008 Cuma

ABD ELÇİLİĞİNE SALDIRININ AMACI NEYDİ?




9 Temmuz 2008 tarihinde, ABD Elçiliğine terör saldırısı düzenlendi.Üç emniyet mensubumuz hain saldırıda şehit düşerken, üç teröristte ölü olarak ele geçirildi. Böylece günlerdir Ergenekon'la yatıp kapatma davasıyla kalkan Türkiye'nin gündemini sabah saatlerinde İstanbul'da yaşanan bu terör olayı değiştirmiş oldu.

Terör saldırılarını iyi analiz edebilmek için işleniş biçimlerine, esas hedeflerine ve sonuçlarına dikkat etmek gerekir. Saldırıyı incelediğimde, teröristlerin asıl hedeflerinin ABD elçiliğine saldırı niyeti olmadığını hemen anladım. Çünkü ABD elçiği, çok sıkı korunan bir yer. Orada CIA tarfından eğitilen özel güvenlik güçleri ve bir miktar ABD ordusuna mensup deniz piyadeleri görev yapmaktadır. Binanın fiziki yapısı son derece korunaklı olup; kurşun, bomba ve füzelerden tahrip görmeyecek bir yapısı vardır. Üstelik binanın çok özel bir güvenlik sistemi de vardır. Sizce böyle bir binaya saldırmak için üç tabanca ve bir pompalı tüfeğe haiz 4 kişilik bir ekip yeter mi? Yetmez.Peki böyle amatör bir saldırıyı el kaide yapar mı? Yapmaz; çünkü daha önceki eylemlerinden biliyoruz ki, böyle amatör bir saldırı yapmaları için akıllarını peynir ekmekle yemiş olmaları gerekir. Peki bu saldırının amacı ne olabilir? İhtimallere gore İki amacı olabilir. Birincisi, günlerdir Ergenekon'la yatıp kapatma davasıyla kalkan Türkiye'nin gündemini değiştirmek. İkincisi ise PKK’nın ağabeyi iken mevcut konjektürlere göre Türkiye’nin yanında yer almış gibi ABD ‘ye PKK’nın bir uyarısı olabilir. Birinci ihtimal daha mantıklı geliyor.

ABD’li Güvenlik Güçleri Hatalı mı?

Benim dikkatimi çeken bir başka husus ise polislerimiz kahramanca teröristlerle çarpışırken, ABD’li güvenlik güçlerinin olaya karışmaması. Sonuç olarak bizim polisimiz Abd’nin başkonsolosluğunu koruyor. Bu yüzden çatışma esnasında ABD’li güvenlik güçlerinin de çatışmaya katılma zorunluluğu vardır. ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Ross Wilson’un açıklamasına bir göz atalım.

-------------------------------------------------

Wilson: "ABD güvenlik görevlileri silahsızdı"

ABD'nin Türkiye Büyükelçisi Ross Wilson, İstanbul'da ABD Konsolosluğunun önündeki saldırı sırasında konsolosluk güvenlik görevlilerinin silahsız olduğunu söyledi.

Wilson, "Güvenlik görevlilerimiz vize işlemi yapan vatandaşlara yardımcı oluyorlardı. İlk saldırı anında bina güvenlik sistemi devreye girdi. Türk polisine minettarız, bunu Başbakan'a ilettik" dedi. (Kaynak: İHA)
------------------------------------------------------------

Herhalde Sayın Wilson bizi saf zannetti. Böyle saçma sapan, somut olmayan bir açıklamayla ABD’li güvenlik güçlerinin bilerek çatışmaya katılmadıklarının üstünü ört bas edeceğinİ düşündü. Valla bizim bu yalanlarınıza karnımız tok. Çünkü bizlere 11 eylül’ü “terör saldırısı” diye yedirdiniz, Irak Savaşını “demokrasi savaşı” diye kabullendirdiniz .Üstüne 4 Temmuz 2003’te 11 askerimize çuval geçirilmesi hadisesini “yanlışlık oldu” diye içimize sindirdiniz.Artık doyduk.Yeni yalanlarınızı yiyecek halimiz yok.Gerçek şu ki, Müttefikimiz (!) Abd, “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” zihniyeti ve “aman ben kayıp vermeyeyim” davranışıyla kendisine yakışanı yapmıştır. Kendisine yakışan daima çıkarları uğruna müttefiklerini satmaktır. Hani tamam çatışma esnasında güvenlik güçlerimize destek olmadınız. Peki hiç olmazsa bir ambulans dahi çağırmaktan sizi alıkoyan neydi? Yoksa telefonlarınızda arızalı mıydı? Şimdi benim aklıma bir başka soru geliyor; ama onu şimdilik söylemeyeceğim. Hani zaten sözde var olan Türkiye-ABD ilişkileri zarar görmesin diye.

Her ne olursa bu ülkede, bazı derin güçler, güneşin doğuşunu engellemeye çalışıyorlar. Az kaldı. Çok yakın bir zamanda bu kara bulutlar dağılacaktır. 2017 için hazırlık yapmaya başlayalım. Süper güç olmaya yalnızca 6,5 yılımız kaldı.

Saygılarımla

5 yorum:

Adsız dedi ki...

Çok doğru bir yazı. Ergenekon davası için yorumlarını bekliyorum.

Adsız dedi ki...

Bence saldırı Türk polisine idi. Sebebi de ergenekon operasyonları kapsamında polisimizin göstermiş olduğu başarı.

Adsız dedi ki...

ergenekon operastonu ile ilgili ne zaman yorum yapacaksınız?

Adsız dedi ki...

Merhabalar. İlk öncelikle bloguma yazdığınız yorumlarınız ve e-posta adreslerime ulaştırdığınız görüş, istekleriniz için çok teşekkür ederim. Bazı yoğun işlerim dolayısıyla sizlerden ayrı kaldım; fakat yazılaroma ara vermiş olsam bile türkiyemingündeminden ayrı kalmadım ve sürekli takip ettim. "Vatanı Türkiye olanın, gündemdeki olaylara seyirci kalması düşünülemez" ne de olsa.

Bloguma yapılan yorumlar ve e-posta adresime gelen mesajlar ergenekon konusunda yazı yazmam istenmiş. İlk öncelikle böyle bir yazıyı yazmayı çok istiyorum;fakat iddianameyi görmeden yazmam bir hukuk ihlali olur.Üstelik, taraf tutmuş olurum ve bu sebeple de temel ilkelerime ihanet etmiş olurum. İddianamenin 2500 sayfa olacağı belirtiliyor. Bu iddianameyi okumak benim 4-6 günümü alır. Yani iddianame açıklanmasından sonra en geç 6 gün içinde doğru, tarafsız ve medyadan tamamen farklı ve çarpıcı bir yorum yapacağıma söz veriyorum.
Saygılarımla

Adsız dedi ki...

Bence bu konu suni gündem. Ergenekonda suni gündem. Parti kapatılması da suni gündem. Hani suni gündemlere yer vermeyecektiniz ve suni gündemlerin ülkemizin gündemini işgal etmesini önleyecektiniz?

Arşiv