AK PARTİ, 22 TEMMUZ SEÇİMLERİNİ NASIL KAZANDI?

İlk öncelikle AK Partiyi, 22 Temmuz seçimlerinde göstermiş olduğu üstün başarı için kutlarım.Ak Parti, bu seçimde, 3 Kasım 2002 seçimlerindeki oy oranlarını yaklaşık %12 yükselterek %46,6’lık oy oranı ile tek başına iktidar oldu.Meclise, 340 milletvekili göndermeye hak kazandı.Chp, %20.8 oyla ikinci olup, meclise 112 milletvekili göndermeye hak kazandı, Mhp ise %14.3 oy alarak üçüncü parti olup, meclise 71 milletvekili göndermeye hak kazandı.DP ve GP ise baraj altında kalarak büyük bir hezimete uğradılar.Bağımsızlar ise sürpriz yaparak 27 milletvekili çıkardılar.(Sky Turk “22 TEMMUZ 2007 Türkiye Genel Seçimleri Analizi” 23 Temmuz 2007 16:22)

Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde, 59.hükümet aleyhinde başlayan tepkiler (!) meyvesini 27 Nisanda askeri muhtıra şeklinde vermiş, Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer partiler, mevcut hükümet için çok sayıda yolsuzluğa bulaştığını iddia etmişlerdi.Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde, Chp, Anap ve Dp gibi partiler meclise girmeyip mevcut hükümete Cumhurbaşkanı seçtirmemek için elinden geleni yapmışlardır.Bu sürece, birde Anayasa Mahkemesinin; “Cumhurbaşkanını seçmek için uzlaşma olsun.Bunun için 367 milletvekilinin mecliste yer alması haizdir” kararı eklenince TBMM, cumhurbaşkanını seçmekten yoksun bırakılmıştır.Bundan dolayı, meclis, Cumhurbaşkanını seçememiş ve iktidar partisinin Cumhurbaşkanı adayı Abdullah GÜL mağdur olmuştur.Ak Parti’nin ise “Cumhuriyet Mitingleri”, “Şehit Cenazelerine Tepki Mitingleri” , bazı TV,Radyo ve gazetelerde hükümet aleyhine propagandalar yapılmasıyla güç kaybedeceği öngörülmüştür.Oscar Wilde’nin çok ünlü bir sözü vardır: “İnsanlarla aynı fikirdeysem, o zaman yanlış yoldayım demektir.” Ak Parti ise o günlerde bu sözü temel ilke haline getirerek çizgisinden sapmadı.”Yola Devam” etti.Gelen baskılardan değil de muhalefete ve diğer odaklara cevap vermek için erken seçim kararı aldı.Zaten partinin yapmış olduğu 4,5 yıllık icraatları vardı.Olumsuz propaganda yapmaktan ısrarla kaçınıyorlardı.İcraatlarından bahsederlerken, “ben”cillik değil “biz” cilik hakimdi. “Yapacağız” değil “yaptık” diyorlardı.Gerçektende azımsanmayacak işlerde yapmışlardı.Öncelikle, Türkiye ekonomisi istikrar kazanmıştı.Türk Lirası, uzun yıllar sonra değer kazanmaya başlamıştı. Eğitim ve Sağlıkta çok sayıda reform yapılmıştı.Kısacası, Ak Parti, 4,5 yıllık iktidarı süresince Türkiye’ye hizmet etmişti.Türk insanı, Atatürk,İsmet İnönü, Turgut Özal’dan sonra ilk kez “yenilikçi”, “dinamik”, “hareketli” bir lider görmüştü.Mevcut muhalefet ve diğer partiler ise Ak Partiyi “sonuca giden her yol meşrudur.Çamur at, izi kalsın.” hesabıyla yıpratıp iktidardan düşürmeye çalışıyorlardı.(Sayın Başbakanımızın kolundaki 6000 $ saat 60.000 $ olabiliyor, Osman Pepe’nin 6 dairesi varken bu sayısı 600’e çıkabiliyordu.Şimdi düşünmeden edemiyorum bunlar, Türkiye’nin iktidarına gelse Türk lirasına yanına da bol bol sıfır eklerlerdi.) Hükümeti yıpratmak için “laikliği” istismar edip , milli bir sorun olan “terörü” de ağızlarına dolamışlardı.Mhp lideri, Devlet Bahçeli, bu durumu iyice abartıp partisi’nin Erzurum Mitinginde topluluğa ip fırlatmıştı.Her gün meydanlardaki mitinglerde Recep Tayyip Erdoğan- Deniz Baykal-Devlet Bahçeli-Mehmet Ağar’ın atışmalarını gülerek; ama bir yandan da düşünerek izliyorduk.İşte, 22 Temmuz Seçimlerine bu hava ile girildi.

22 Temmuz Seçimlerinden, Ak Parti oy yüzdesini arttırarak alnının akıyla çıktı.(İnsanlarla aynı fikirde değildi; ancak insanları kendi fikirlerine çekmeyi başardılar.)Chp için tam anlamıyla bir hezimet yaşanırken Mhp geçen seçime oranla oylarını yükseltip barajı geçti ve muhalefet olma hakkı kazandı.Peki, 4,5 yıl boyunca iktidarını sürdüren ve son aylarda ciddi tepkiler gören bir parti nasıl olurda hiç yıpranmadan hatta bir önceki genel seçime göre daha çok oy olarak iktidar oldu?Sandığa giden iki kişiden biri nasıl AK Parti’ye oy verdi.

*4,5 yılda yapılan icraatların varlığı

*Halkımızın her zaman “haksızlığa uğrayanların” yanında olması
*Halkımızın, her şeyden önce istikrardan yana olması

*Ak Parti’nin demokrasi kimliği ile bütünleşmesi

*Türk milleti’nin hamurunda var olan muhafazakarlık ve demokratçılığın Ak Parti’nin kuruluş ilkelerinde yer alması.(Özellikle bu madde AKP 2007 Seçim Beyannamesinde ısrarla vurgulanır.)

*Bu seçim için, en iyi seçim beyannamesini hazırlamıştır.(Hatırlarsanız geçen seçim için hazırlanan beyanname, parti yeni kurulduğundan dolayı çok hızlı hazırlanmıştı.)

*Artık çok iyi biliyorsunuzdur ki, Ak Parti’nin harika işleyen bir HALKLA İLİŞKİLER’i var.Özellikle AKİM’in faaliyete geçmesiyle mükemmel hale gelen bu birim, Türk insanının genetik yapısını çok iyi çözmüş.Parti, halkla nasıl iletişim kuracağını, nasıl propaganda yapacağını, neyi nerede yapacağını çok iyi biliyor.Genel Başkanını nasıl yönlendireceğini bilen ve reklam konusunda uzman bir birim.(Özellikle Sayın Hocam Edibe Sözen ve ARTES Genel Müdürü Erol Olçak, parti için harika tanıtım projeleri hazırlamış.Bill boardlara dikkat etmenizi salık veririm.Sloganlara ve müziklere de dikkat edin.)

*Büyük medya kuruluşlarını akıllıca yanına çekmesi.

*Ak Parti’nin, “alternatifsiz” olması.

*Ak Parti’nin kadrolarının gerçekten özenle seçilmiş, bilgili ve uzman olması.(Bu yönde Milliyetçi Hareket Partisini de kutluyorum.Çünkü Milliyetçi HAREKET Partisinde çok değerli isimler vardı.)

*Halkımızın, olumsuz propagandadan hoşlanmaması. (Siyasal İletişim-İletişimin yedi kuralından biri)

*STK’nın AK Parti taraftarı olması yada muhalif düşünen STKların sesinin çıkmaması.

* Sayın Başbakanın hitap tarzı.Mitinglerdeki sözleri ve davranışları.(Bugüne kadar “Ananı Al Git” ve “Askerlik, yan gelip yatma yeri değildir.” sözlerini saymazsak 4,5 yıllık iktidarı döneminde üslubunda yanlışlık görmedim.)

*İmkansız vaatler vermedi.

*Her bölgeye gösterilen eşit yardım.(Özellikle Doğu bölgelerimize yatırım yapılmıştır.)

*Hayalci değil gerçekçi ve risk alan DIŞ POLİTİKA

*Muhalefetin yanlış politikasıyla meydana gelen KUTUPLAŞMA

*Sol tabanın birleşememesi

*Ak parti’nin “milli görüş” kaynağından gelmesine rağmen 4,5 yılda bu görüş değiştirildi.

*Genel Seçimlere Katılımın %80lere varması.

*Özellikle başbakanın posterlerdeki, Bill boardlar da ki, broşürlerindeki fotoğraflarına dikkat ediniz.
Fotoğrafın özellikleri

1) Doğaldır.Halkı sıcak bir biçimde selamlar
2) İktidar olmadan önceki hali ile şimdiki hali arasında yaşlandığı göze çarpar.
3) Ceketinde partisinin rozeti değil Türk Bayrağı rozeti takılıdır.

<> İşte bu fotoğraflara bakan halk Recep Tayyip Erdoğan’ı doğal olduğundan, sıcak selam verişinden, hizmet aşkından (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığından Başbakanlığı dönemine kadar ki süreç) bağrına basar.)

Velhasıl kelam, Ak Parti icraatlarıyla, yaptığı propagandayla ve “halkçı” duruşuyla yeniden iktidar olmuştur.İnşallah, halkımızın Ak Parti’ye takdir ettiği iktidar lütfünü en iyi şekilde değerlendirir.Sloganlarındaki gibi her şeyi Türkiye için yaparlar.Kendilerine başarılar diliyorum.Bu arada Turkiyemingundemi seçim tahminlerini en doğru şekilde yapmıştır.Bundan ötürü de gurur duyuyorum.

SAYGILARIMLA


SONRAKİ YAZILARIM:

1) AK PARTİ, İKTİDARI DÖNEMİNDE NE YAPMALIDIR? (Hazırlanıyor)

2) CHP, NASIL İKTİDAR OLABİLİR? (Hazırlanıyor)

3) ENERJİ KRİZİ VE KAYNAK SIKINITISI YAŞAYACAK MIYIZ?
ALTERNATİF ÇÖZÜMLER NELER? (Hazırlanıyor)